Hoşgeldiniz Ziyaretçi. Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Gönderen Konu: Kıyametle İlgili Ayetler ve Modern Bilimin Verileri Arasındaki Uyum  (Okunma sayısı 25583 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı T.Taşpınar

  • Administrator
    • Profili Görüntüle

KIYAMET İLE İLGİLİ AYETLER
VE MODERN BİLİMİN VERİLERİ ARASINDAKİ UYUM

81(Tekvir) /1, 2, 3…6)

        1. Güneş, dürüldüğü zaman,                   
        2. Yıldızlar, bulanıp söndüğü zaman,                                                  
        3. Dağlar, yürütüldüğü zaman                            
               … 
        6. Denizler kaynatıldığı zaman, …                                  


Göğün, erimiş maden gibi ve dağların atılmış renkli yün gibi olacağı gün.
70 (Mearic)/ 8, 9

Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül haline geldiği zaman.
55(Rahman)/37 
                             
Bu ayetleri aşağıda belirtilen bilgilerle karşılaştırarak değerlendirelim:

‘’…gökadamızın merkezindeki 30-40 ışıkyılı genişliğindeki alan, alışık olmadığımız enerji kaynaklarının karşılıklı etkileşimiyle sıcak ve hareketli bir kazan görünümünde. Bunların başında, Sagittarius A* adlı karadelik adayı geliyor. (Daha sonraki yıllarda yapılan araştırmalar sonucu bunun bir karadelik olduğu kesinleşmiştir.) Bunun çevresinde ömürlerini tamamlamak üzere kırmızı dev aşamasında bir yıldız kümesi, genç yıldızlardan oluşan bir yapı, moleküler ve iyonize gaz bulutları ve bir süpernova artığına benzeyen güçlü bir ışınım kaynağı yer alıyor. Yoğun gaz ve toz bulutları, gökada merkezini optik teleskoplara kapatıyor…’’
http://www.haberbilgi.com/bilim/astronomi/bir_gokada_portresi_samanyolu5.html

Duhan Suresi ile ilgili açıklamalarda Dünya’nın Güneş sistemi ile birlikte Samanyolu galaksisinin merkezinde bulunan dev karadeliğe doğru yaklaşmakta olduğunu vurgulamıştık. Kıyamet başlangıcının Dünya’nın bu dev‘’ karadeliğe düşmesi’’ ile olabileceğini belirtmiştik. (tabii ki en doğrusunu Yüce Allah bilir) Kıyamet ile ilgili bazı ayetlerde anlatılan olaylar ile bilimsel kaynaktaki bilgiler arasındaki önemli uyumlara dikkatimizi çekmektedir. Tekvir suresindeki; Güneş’in dürülmesi ve yıldızların bulanması olayları, galaksi merkezinde bulunan ‘’yoğun gaz ve toz bulutları’’ ve ‘’moleküler - iyonize gaz bulutları’’ arasında bir neden-sonuç ilişkisi kurulabilir. Bu bulutlar yaygın bir şekilde Dünya’yı kuşatan Güneş ışınlarının dürülmüş gibi kapanarak artık sadece küçük bir küre gibi görülmesine, yıldızların da bu gaz ve toz bulutlarından dolayı bulanık bir şekilde görülmesine ya da zaten çok küçük ve belirsiz olarak görülen yıldızların da artık görülemez olmasına sebep olabilecektir.

Mearic: 8 ve 9. ayetlerinde “Göğün, erimiş maden gibi ve dağların atılmış renkli yün gibi olacağı gün” ve Rahman:  37’de “Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül haline geldiği zaman” ayetinde vurgulanan ‘’göğün erimiş maden gibi olması’’ ve ‘’göğün kızaran yağ gibi kırmızı gül haline gelmesi’’ olayları ile yukarıdaki alıntıda belirtilen ‘’Bunun çevresinde ömürlerini tamamlamak üzere kırmızı dev aşamasında bir yıldız kümesi’’ ve ‘’bir süpernova artığına benzeyen güçlü bir ışınım kaynağı yer alıyor’’ şeklinde verilen bilgiler arasındaki uyum birbirlerini desteklemektedir. Galaksi merkezi yakınlarında kırmızı dev halindeki yoğun yıldızlar ile ‘’süpernova artığına benzeyen güçlü ışınım’’, göğün erimiş bir maden gibi veya kızaran yağ gibi kırmızı güle benzeyen bir hal almasına neden olabilecektir.

Bunların yanında Dünya’nın ısı ve ışık kaynakları olan Güneş ve yıldızlar etkilerini büyük oranda kaybettikleri halde, çok büyük bir ısı gerektiren ‘’denizlerin kaynaması’’ olayının gerçekleşmesi ilk bakışta birbirine ters bir durum gibi görünecektir. Ancak bilimsel kaynaktaki ‘’… Gökadamızın merkezindeki 30-40 ışıkyılı genişliğindeki alan, alışık olmadığımız enerji kaynaklarının karşılıklı etkileşimiyle ‘’sıcak’’ ve hareketli bir kazan görünümünde’’ açıklamaları bu durum için mantıklı bir açıklama oluşturmaktadır. Bununla birlikte şu alıntıdaki bilgiler de bu konuda açıklayıcı olabilir.

‘’Karadelikler, çok güçlü kütle çekimleri nedeniyle olay ufku denen küresel bir sınırı geçen ışığın bile geri çıkmasına izin vermediği için kuramsal olarak görülmesi olanaksız yapılar. Ancak, çevrelerindeki gaz yutulmadan önce karadelik çevresinde bir disk içinde dönerken ‘’milyonlarca dereceye kadar ısınıp’’ güçlü X-ışınları yaydıklarından karadeliklerin varlığı belirlene-biliyor.’’                                     
http://www.biltek.tubitak.gov.tr/haberler/gokbilim/S-457-14.pdf

 
‘’Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir. Kıyamet’in kopması, bir göz kırpması gibi veya daha az bir zamandır…’’   
16 (Nahl)/77

Bu ayeti ile aşağıdaki bilimsel kaynaktaki bilgiler arasındaki uyum da birbirleriyle örtüşmektedir.
‘’Galaksinin merkezinde Güneş'in tam 3 milyon katı kütleye sahip bir kara delik bulunmaktadır. Bu karadelik muhteşem çekim kuvvetiyle etrafındaki tüm yıldızları yutarak onları yemektedir. Bilim adamları bu büyüklükte bir karadeliğin Dünyamızı yutmasının ‘’sadece bir saniye’’ süreceğini belirtmektedirler.’’          
http://www.ilmimercek.net/?Pg=Detail&Number=7439


75 (Kıyamet)/6-9

          6. “Ne zamanmış kıyamet?” diye sorar.                
                 7. Göz kamaştığında,                         
                       8. Ay tutulduğunda,                         
                              9. Güneş ve Ay bir araya getirildiğinde…
 


Yukarıdaki ayetlerde ‘’gözlerin kamaşması’’ olayı, galaksi merkezi yakınlarındaki ‘’süpernova artığına benzeyen güçlü ışınım’’ ile ilgili olabilir. 
http://www.haberbilgi.com/bilim/astronomi/bir_gokada_portresi_samanyolu5.html
 
Bunun yanında şu bilgiler de ayetlerde belirtilen  ‘’gözlerin kamaşması’’ olayını daha net bir şekilde açıklamaktadır.

‘’Birçok büyük gökada merkezi bir karadelik içermektedir. Karadeliğin içindeki çok büyük gravitasyonel çekimden dolayı gaz spiralleri oluşur. Bunların bir kısmı karadeliğe geri düşer. Yüksek türbülansın olduğu bölgelerde madde süper sıcaklıklıdır ve X-Ray ile beraber birçok dalga boyunda ışınım yayar. Bu da çok aktif gökadaların çekirdeklerinin çok parlak görünmesine neden olur.’’
http://www.forumsitesi.biz/samanyolu-merkezindeki-karadelik-tekrar-t105157.html?s=6c591e241616b2a78a9ef38d52e59395&t=105157

Ay’ın tutulması ise yukarıdaki bu konu başlığıyla ilgili alıntılarda da belirtildiği üzere, galaksi merkezine yakın bölgedeki çok yoğun gaz ve toz bulutu sebebiyle güneş ışığının Ay’a ulaşamaması ve bu nedenle Ay’ın sürekli tutulma olayındaki gibi karanlıkta kalması durumuyla ilişkili olabilir. Güneş ile Ay’ın bir araya getirilmesi de bunların galaksi merkezindeki dev karadeliğe düşünce atomlarına ve hatta atom altı parçacıklarına ayrılarak karadelikteki  ‘’tekilliğin’’ bir parçası olmaları kaçınılmaz olur.

‘’Yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman’’  69(Hakka)/14 ayetindeki yeryüzü ve dağların kaldırılıp birbirine çarpılarak darmadağın edilmesi olayı, galaksi merkezindeki milyonlarca dereceyi bulan ısı ile Yerküre’nin çekirdeğindeki sıcak magmanın meydana getirebileceği çok yoğun volkanik hareketlilik sonucu gerçekleşebilecektir. Ancak ‘tek çarpışla çarpılıp darmadağın edilmesi’ ile Dünya’nın dev karadeliğe düşünce Dünya yüzeyi ile dağlar da atom altı parçacıklarına ayrılıp iç içe geçerek karadelikteki tekilliğin parçası haline gelmeleri kastediliyor da olabilir. Şüphesiz ki, en doğrusunu ancak yüce Allah bilir.


Çekirdek

Yer kürenin en iç kısmını oluşturur. Yarıçapı 3400 km. kadardır. Yapısında demir ve nikel bulunur. Bu nedenle yoğunluğu fazladır. Çekirdekte sıcaklığın 3000 derece ile 4000 derecenin üzerinde olduğu sanılmaktadır.

Yer’in merkezindeki yüksek basınç nedeniyle çekirdekte bulunan maddelerin katıya yakın olduğu sanılmaktadır.
http://www.yeniforum.gen.tr/fosil-yakitlarin-tuketilmesi-t125760.html’’

Yerküre’nin merkezinde sıcaklık ve basınç çok yüksektir. Dünyamız galaksi merkezine yaklaştığında buranın verdiği yüksek ısıyla denizlerdeki suyun da buharlaşması sonucu yerkabuğunun en ince bölümü olan okyanus tabanlarından yüksek basıncın etkisiyle, üstündeki deniz suyu da olmayacağından ağırlık ve basınç azaldığı için, merkezdeki sıcak magma yüzeye doğru fışkıracaktır. Özellikle Tekvir Suresi 6. ayette göre ‘’denizlerin kaynatılması/ateşlenmesi/tutuşturulması… ve hatta fışkırtılması’’ olaylarına da bu durumlar sebebiyet verebilir.

Zilzal 2. ayette de kıyamet gününde arzın diğer bir deyişle yeryüzünün içindeki ‘’ağırlıkları dışarı" atacağından da bahsedilmektedir.

‘’ÇEKİRDEK: Yer yuvarlağının en iç kısmında çekirdek bölümü bulunur. Yoğunluk mantoya göre çok fazladır. 2890 km derinlikten başlayarak Dünya'nın yarıçapı olan 6371 km'ye kadar devam eder. İki bölümden oluşur. Her iki katta nikel ve demir bileşikleri fazla olduğundan, iki kürenin bileşimine nife ismi verilmiştir. Çok yoğun ve ağır olduğu için ağır küre anlamına gelen barisfer ismi de kullanılır.’’   
http://www.manisa.tsf.org.tr/images/yz_resim/ic_dis_kuvvetler_zambak.pdf          

Bu durum, Zilzal suresinin 2. ayetinde ‘’arzın içindeki ağırlıklarını’’ atmasından söz edilmesinin nedenini bilimsel olarak açıklamaktadır.

“ O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.”    
52(Tur)/9

‘’Samanyolu’nun merkezine baktığımızda gaz ve toz bulutlarıyla, yıldızların çok büyük hızlarla döndüklerini gözlemliyoruz. Bu hızla dönen cisimlerin uzaya saçılmaması için merkezde çok büyük kütleli bir cismin bulunması gerekiyor. Fizik kurallarına göre böylesine büyük kütleler, kara deliklerden başka hiçbir cisimde bulunamaz’’
http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bdergi/poster/icerik/karadelik.pdf

‘’Galaksi merkezinde bulunan dev karadelikler, etraflarındaki gaz bulutlarına, güçlü çekim uygulayarak, büyük bir hızla döndürürler ve kendilerini belli ederler.’’

‘’Galaksi çekirdeklerinde, birbirlerine çok yakın yıldızlar, çarpışarak parçalanırlar. Ve enkazları, karadelik için, bir besleme kaynağı olur.’’

‘’Genişlemekte olan bu muazzam evren, kütlesel çekimin etkisiyle, geriye dönmeye- büzülmeye başlayacak;  adeta bir balonun sönmesi yahut bir kâğıdın avuç içinde dürülmesi gibi galaksiler, biri birlerine yaklaşmaya başlayacaktır. Bir taraftan, her bir galaksi, kendi merkezlerindeki dev karadelikler tarafından yutulurken, diğer yandan galaksilerin dönüş hızı, gittikçe artacaktır. Sonuçta, milyarlarca galaksi, süper dev karadeliklere dönüşürken; karadelikler, 'sonsuza yaklaşan hızla' kafa kafaya gelecek ve hiper dev bir karadeliğe dönüşecektir.’’
Dr. Halil Bayraktar 
http://www.yaklasansaat.com/evren/karadelik/karadelik.asp

Fark edileceği üzere, Tur 9. ayetteki ‘’göğün şiddetle sallanıp çalkalanması’’ olayı, Dünya’mızı bekleyen kıyametin ‘galaksi merkezindeki dev karadeliğe düşmesi’ olduğu düşünüldüğünde ve mutlak bir şekilde galaksi merkezine yaklaşılacağı da göz önüne alındığında, galaksi merkezine yakın bölgelerdeki, yukarıdaki alıntılarda belirtilen hareketlilik ile ilgili olabilecektir. Ayrıca Tur 9. ayetle ilgili olarak yukarıdaki alıntıların en sonuncusunda da, tüm Evren’i sona erdirecek kıyametin meydana geliş şekliyle ilgili öngörülerde belirtildiği gibi galaksilerin birbirine yaklaşıp dönüş hızlarının artması, surede belirtilen göğün hareketliliği ile ilişkili olabilecektir.

39 (Zumer)/67 Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O’nun elindedir. Gökler de O’nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir. 


Bu ayet ile yukarıdaki bilgiler de uyum içindedir. Dünya’nın galaksi merkezindeki dev karadeliğe düşmesi, ayette belirtildiği gibi yerin kıyamet günü ‘O’nun elinde olmasına’ işaret olarak kabul edilebilir. Yine Tur suresiyle ilgili olarak yukarıdaki verilen bilgiler ve öngörüler, göklerin onun kudretiyle dürülmesi olayını açıklar niteliktedir.

Kıyametin gerçekleşme zamanı ile ilgili olarak aşağıdaki ayet ve bilgiler de dikkat çekicidir.

31(Lokman)/ 34 ‘’Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır.’’            

‘’Bir kara delik madde yuttukça olay ufkunu genişletir, olay ufku genişledikçe de daha güçlü çekim alanına sahip olur.’’    
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kara_delikler

Madde yuttukça güçlenen karadelik, cisimlerin niteliğine bakmadan sonsuza değin onları geri salmaz.    
http://www.msxlabs.org/forum/uzay-bilimleri/79849-kara-delik.html

Görüldüğü üzere kıyamet vakti hakkındaki bilginin ancak Allah katında olduğu belirtiliyor. Dünya’nın sonu (ve akabinde kıyamet) ile ilgili olarak öngörülen, galaksi merkezindeki dev karadeliğe düşme olayı ve bunun ne zaman gerçekleşeceği, karadeliğin ve onun olay ufkunun durağan olmayıp, sürekli güçlenip genişliyor olması sebebiyle ancak Yüce Allah’ın bilgisi dahilinde olabilir. Ayrıca tüm Evren’in dürülmesi şeklinde gerçekleşecek olan,  galaksilerin ve tüm gökcisimlerinin hızla birbirine yaklaşması yoluyla oluşabilecek kütle çekim ve yoğunluktaki artış sebebiyle de karadeliğin ve olay ufkunun güçlenip genişlemesi mümkündür. Bunun zamanını da ancak Yüce Allah bilir.




 

free counters